Kadının muayenesi insanoğlunun belki de ilk dönemlerine kadar uzanıyor, çünkü doğuma yardımcı olmak çok eski bir tıbbi yardım şekli. Ancak aradan geçen bunca yıla karşın muayene olmak birçok kadın için hala büyük bir sıkıntı. Özellikle ilk muayeneyi bir kabus olarak görenler var.
Gerçekten, en mahrem bölgelerini doktor da olsa bir yabancıya göstermek çok tedirgin edici gelebilir. Özellikle ülkemiz gibi içine kapalı ve cinsel eğitim eksikliği olan ülke insanlarında çekingenlik daha da artmaktadır. Bu tedirginliği hayatı boyunca atamayarak hiç muayene olamayan bayanlarla karşılaşabiliyoruz. Böyle bayanları ancak anestezi altında muayene edebiliyoruz. Muayene olmakta zorlanan ve bu nedenle profesyonel destek almak amacıyla psikologla görüşmesini istediğimiz bayanlar olabiliyor.
Jinekolojik muayene için gidilen ilk doktorla muayenenin zor ve ağrılı geçmesi de kadınların daha sonraki muayene isteklerini olumsuz etkileyen önemli bir faktör. Ayrıca ailede küçüklükten beri cinsellik konusunda baskı görmüş ve bu konuyu konuşmaktan mümkün olduğunca kaçınmış bayanlarda da muayene etmek ve sorunları çözmek çok zor olmakta. Bazen de şaşırtıcı olarak son derece iyi eğitimli ve kariyer sahibi bayanların gergin olduklarını ve muayene olamadıklarını görüyoruz.
Her konuda olduğu gibi cinsel organlar ve bunların biyolojik fonksiyonlarıyla ilgili eğitimde kadın/erkek insan hayatını mutlu kılmaya yardım edecektir. Bize başvuran hastalarımızın önemli bir bölümünün kendi cinsel orgnlarını tanımadıklarını ve bu konuda utandıkları için soru da soramadıklarını gözlemliyoruz.
Jinekelojik muayenenin sevimsiz ve sıkıntılı olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak bu muayenin önemi erken teşhisi sağlamada çok etkili olmasıdır. Jinekolojik hastalıklarda erken teşhis başka hiçbir organ grubunda olmadığı kadar kolay ve etkilidir. Özellikle vaginadan alınacak çok az miktardaki sıvı örneği (buna vaginal smear adını veriyoruz) rahim ağzı kanserlerinin erken tanısını sağlamaktadır. Rahim ağzı kanserleri meme kanserinden sonra kadınlarda en sık görülen kanser türü. Yaklaşık her 65 kadında biri yaşamı boyunca rahim ağzı kanserine yakalanmaktadır. Rahim ağzı kanserleri kadınlarda kanserden ölümün bir numaralı ölüm nedeni iken vaginal smear tarama programlarının yaygınlaşmasıyla çok gerilemiştir. Rahim ağzı kanserlerinin görülme yaşının 35-39 ve 60-64 yaşları arasında en sık olduğu gözönüne alınırsa tarama programlarının 20 li yaşlarda başlatılmsının önemi anlaşılmaktadır. Bunun nedeni kanserin ilk başladığı dönemden ortaya çkışına kadar yaklaşık 10-15 yıl geçmesidir.
Jinekolojik muayene sırasında vaginal ultrasonografi yaparak her iki yumurtalığı inceleyebiliyoruz.Bu da yumurtalık kanserlerinin erken tanısında yardımcı olabiliyor, çünkü yumurtalıkta küçük kistler dahi bu sayede rahatlıkla görülebiliyor. Yumurtalık kanserleri her 70 kadında bir görülüyor, vaginal ultrasonografinin yaygınlaşması bu kanser türünde de erken tanıya olanak sağlamakta ve ölümleri engelleyebilmektedir.
Jinekolojik muayenenin bir parçasıda meme muayenesidir. Meme kanseri kadın kanserleri içinde birinci sıradadır. Yaklaşık 11 kadında biri yaşam boyunca meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Dolayısıyla kadın doğum hekimine muayeneye gitmek bu kanser türünde de erken tanıda yardımcı olacaktır.
Gözden kaçırılmaması gereken bir konuda aile öyküsüdür. Kadın genital organ kanserleri ailesel eğilim göstermektedir. Doktor muayenesi sırasında bazen bu konunun yeterince vurgulanmadığını izliyoruz. Bayanların doktora gitmeden önce ailelerinde bu kanser türlerinin varlığını araştırmaları ve saptadıkları kanserleri mutlaka doktorlarına bildirmeleri gerekmektedir.