Evli çiftlerin %15 inde çocuk sahibi olamama sorunu mevcuttur. Bunun nedenleri erkekte, kadında ya da hem erkek hem kadında olabilir. Çocuğu olmayan çiftlerin yaklaşık yarısında erkek faktörü mevcuttur. Normalde sperm analizinde spermlerin sayısı, hareketi ve şekli bakılarak yorum yapılır. Sperm sayısı 20 milyon/ml nin üzerinde olmalı ve en az yarısı hareketli ve normal şekilli olmalıdır. Sperm analizi en az 2 kez yinelenmelidir çünkü sperm sayısı ve hareketi değişiklikler gösterir ve tek bir analiz yanlış yönlendirebilir.
Kadında ise en sık karşılaşılan sorunlar tüplerin tıkalı olması, yumurtlama bozuklukları, ve endometriozisdir. Tüplerin tıkalı olduğunun gösterilmesi için yapılan test rahim filmidir. Rahim ağzından verilen sıvının tüplerden geçip geçmediği kontrol edilir. Yumurtlama fonksiyonu için ise yumurtalıkların ultrason ile muayenesi ve hormonal tetkikler yol gösterici olacaktır. Endometriozis ise endometrium adı verilen rahim içi tabakanın karın boşuğunda bir yere yerleşmesidir ve böylece karın içinde yapışıklıklara neden olarak tüplerin fonksiyonunu olumsuz yönde etkiler. Bazı çiftlerde ise tüm testlere rağmen gebeliğe engel bir neden bulunamamaktadır. Bunlara nedeni açıklanamayan infertilite adı verilmektedir.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde yukarda sözedilen testler yapılır ve buna göre tedavi programlanır. Sperm sayısı ileri derecede kötü olan erkeklerde en uygun tedavi mikroinjeksiyon uygulamalarıdır. Hatta hiç sperm dışarı çıkartmayan erkeklerde bile testislerden sperm alınarak yumurtanın döllenmesinde kullanılabilmektedir. Tüpleri tıkalı kadınlarda ise yine tüp bebek uygulaması önerilmektedir. Nedeni açıklanamayan olgularda ise 4-6 kez aşılama yapıldıktan sonra tüp bebek uygulamasına geçilebilir. Tadavi şeklini belirlerken kadının yaşı ve evlilik süresi de yolgöstericidir. Bu nedenle gebe kalmayı düşünen çiftlerin bu planlarını çok fazla ertelememeleri ve düzenli doktor kontroluna gitmeleri gerekmektedir. Bu konuda ülkemizde dünya standartlarında sağlık hizmeti verilmekte ve tüp bebek uygulamaları hızla gelişmektedir.
Prof.Dr.Teksen Çamlıbel | Prof. Dr. Meriç KARACAN